İfade ve paylaşım eksikliğinin oldukça fazla olduğu (yani kültürlerin kaynaşmaya çalıştığı bir coğrafyada) (çocuklarımızla birlikte) yaşıyoruz. (yeni yetiştirdiğimiz nesillerin tarihsel seyri de bir inceleme konusu oluyor tabi)
Göçlerin ve savaşların coğrafyasında travmalar kaçınılmazdır.
"Aile dizini terapisi" bu gerçekliğin sadece sosyo-drama ağırlıklı yansımalarını görmeniz için yeterlidir.
Miniklerin yeni kuşaklara aktarılan yüzlerce karmaşık kodla baş etmeleri ise gerçekten güç olsa gerek...
Bu yüzden belki de (bir zamanlar) nine ve dedeler en rahat iletişim kurulan yakın dostlar oluyordu.
Ne yazık ki, modern zamanlardan geçişimiz, nükleer aile tipine yönelişler ve ayrıca bunun kapitalist düzendeki mekansal zorlayıcısı olan (imar planlı gerçek çevre düzenlemesinden 'yeşil alanlardan' mahrum bırakılan günümüzdeki) apartmanlara sıkışıp kalmış çocuklarımızın, artık tek dostu internet olmaya başladı.
İnternet ise bir yandan sosyal medya olanaklarıyla iletişimi hızlandırırken, diğer yandan bilgi kölesi gençler yaratabiliyor. Ezbere dayalı eğitim yüzünden, oldukça hasarlı yetişen çocuklarımızın sorgulama yeteneği de zamanla kayboluyor.
Yani, deneyim ve ifadeden yoksun, sosyalliğe kapalı, duyguları alınmış, yarı robot bir insan modeli*
Yaşam hakkının tartışıldığı ve ihlal edildiği ortamlar bir yanda, ömür gitgide uzuyor ve diğer yandan, sosyal güvencesiz bir yaşlılık hepimizi bekliyor. (Avrupa örnekleri: Nineler Dedeler isyanda)
Bu yazının sınırlarını daha fazla aşmaksızın kısaca önerim:
Yaratıcı drama kurslarına** 7'den 70'e katılınız:
Özellikle anaokulu döneminde çocuklar için alternatifler yaratılabilir, yeni eğitim düzeninde bu önemli bir gereksinim halinde karşımızda duruyor.
Minikler ve çocuklarımız için;
sözel, görsel, sayısal, ritmik, yaratıcı vb. zeka türlerini geliştirmenin, beyni iki lobuyla birlikte ilişkisel kullanmanın yolları da*** gecikmeden keşfedilebilir.
Son olarak, ileri zekalı çocuklarımızı daha erken zamanlarda farkedip, uygun eğitim kurumlarına yerleştiriniz. Onları yakın gelecek için zorunlu olarak yurt dışına hazırlayınız, ama insan avcılarına kaptırma sorunu yıllardır yaşanıyor... (Hastane dizisi-5.6.2012)
Geleceğimiz onlardır. (Ör: Çin'de yöneticilerin seçilişi!)
(Aksi halde, oy vermek zorunda kalınan sıradan temsilciler, bu ülkeyi akıl ve bilimden yoksun bir şekilde tek taraflı bir bakış açısıyla, ötekini yok sayan baskıcı bir zihniyetle yönetmeyi sürdürecekler ve eğitim+sağlık+barınma vb haklarımızı kullanma şansımız daha da kötüye gidecektir...)
* Acaba, bu modeli eleştirel etik bir bakışla test etmek üzere, biraz abartmaksak mı? Moleküler biyoloji ve genetikteki gelişmelerin yapay organlar yapmaya başlaması, önemli bir gereksinime (organ) işaret sayılabilir! Gitgide (uzak gelecekte) yarı-biyonik bir insan ırkı bile oluşabilir.
Savaşlar, kanser, hızla gelişen virüs salgınları, nükleer ve GDO'lu gıdaların yanısıra biyolojik silahlar, artan dünya nüfusu ve doğal kaynaklardaki eşikleri zorlayıcı çevre kirliliği, vb. bir çok sorunun olduğu, yeni uyduruk mesleklerin ve işsizliğin kol gezdiği, piyasa ekonomisinin elinde kar odaklı yönelimlerle ayakta kalmaya zorlanan bir dünyada hayatta olmanın ve bu hızla geğişimlere ayak uydurup, mutlu olmanın zorluğu da ortada!
**Google:
yaratıcı drama etkinlikleri
http://www.yaraticidrama.org/
http://www.istanbuldrama.org.tr/Tr/
Diğer bir Kaynak ve
yaratıcı dans çocuk "Her zaman konuşmakta gerekmiyor." Üstelik, "Soyut olan belki daha yaratıcıdır."
(Somut alan ise tiyatro olarak düşünülmüştür: Ses, konuşma, hareket, dans, ritmik vb pek çok beceriyi geliştirmesi ve tarih boyu insanlığın, tüm canlılığın en kapsamlı gösteri alanı olarak)
Ör: http://www.ekoldrama.com/
Psikolojik sorunlar için oyun merkezli diğer deneyimler:
http://psikodrama.blogspot.com/ ve IPE uzun süreli çalışmalarla eğitimleriyle desteklediği psikolog kadrrosuyla oldukça güvenilir alt yapıya sahip bir kurum olarak başvurulabilecek yerlerden.
Okullardaki Bazı Sorunlar:
- Devletin anaokulları, okulları olduka kalabalık ve yeni mezun eğitmenlerle süreç ıskalanıyor.
- Özel okullar ise pahalı, (yani çok cocuk yapanların derdi de çok), ticari ortama yem olmaları içten bile değil.
- Okullardaki eğitimde zihin (gelişme çağındaki bir bedenle 'hatta sonrasında bile hep bedenle' uyumsuz) 5 algıdan ve çapraz zeka gelişiminden yoksun bırakılacak kadar 'gereksiz' bilgiyle ile doldurularak geliştirilemez... Bu bir ciddi bir 'gelişim süreci' (psikoloji anabilim dalı) işidir, tek düze eğitim ile böylesine sakatlanmamalıdır.
- Belki ÖSYM pratikleri içinde zorunlu şans oyunu ile girilen üniversiteler de dahil, uzun yıllar oyalanıcı bir süreç içinde kalma söz konusu olmaktadır. Üstelik klasik sınıf hiyerarşisi içinde ve tek yönlü beklenti tembelliği de ayrıca ciddi bir sorundur. Kendi kendine eğitime dair bilinç kazandırma bile gerçekleşememektedir. Eğitim yerine öğretim bile olamayan bir çizgide kısır döngüde doğrusal zorlayıcı ilerleme=ekonomik düşüncesiz büyüme gibi er geç engelleri keşfedip yine unutan beyinler yetiştimektedir.
- Artık geçmişte bırakılması gereken bu eğitim düzeni, ne yazık ki en değerli kıt kaynaklarımızın tasasrrufunu özendirip sağlayıcı temeller oluşturmak yerine, son 60 yıldır bariz açık bir savurganlık içinde üstelik bir çok hatalı düzenlemelerle sorun yaratıcı bir şekilde sürdürülmektedir.
Beden perküsyonu, bedeninizle teması ve algısal zekayı oldukça yaratıcı bir şekilde geliştiren, heyecan verici sosyal ortamlar oluşturan bir etkinliktir.
(Beyni iki lobuyla ilişkisel bir şekilde kullanma şansını kademeli olarak arttıran etkinlikler: yürüyüş, bisiklet sürme gibi sıradan veya piyano, keman vb müzik aletleri çalma, dans ve sporlar, eşzamanlı asimetrik koordinasyon gerektiren egzersizler gibi çeşitli aktiviteler...)