27 Ocak 2008 Pazar

O, en 'gerçek' olan.

Masal, en 'gerçek' olandır.
Alıntı*

Yazı: Özcan Yüksek / Atlas Kasım 2007, sayı 176

`..
Masalları, insanlığın temel düşünceleri görenler (Adolf Bastian) vardır. Masalları düşünce değil de temel şiirsel imgeler, hayaller, temel duygular, hatta temel içgüdüler içinde görenler de vardır (Marie-Louise Franzs).

Masalları doğanın hareketlerinin, örneğin güneşin farklı görünüşleri, ayın farklı halleri olarak okuyanlar da vardır. En ilginç olanı da masalları, zamanımızdan yirmi bin, otuz bin yıl önce gömülmüş olan dinlerin simgeleri olarak kabul eden görüştür (J. G. Herder).

Masal yorumlarına, bu masalların coğrafi kaynaklarıyla ilgili fikirleri de ekleyebiliriz. Masalların Hindistan'dan doğup bütün dünyaya yayıldığını söyleyenler, Babil'den doğup Hindistan ve bütün dünyaya yayıldığını söyleyenler olmuştur. Her coğrafyada ayrı ayrı olarak çıktığını söyleyenler de.

Ama ortak fikir, ortak temaların bütün masallarda, ortak toplumsal bilinçaltı gibi yer almasıdır. Masallarda prens, bir kurbağa olabilir ve sonra tekrar prense dönüşebilir, bunda şaşılacak bir şey yok? Olaylar gerçeküstü olabilir tabii ki, lakin, amma ve asla gerçeğe aykırı değildir.
..

İnsan, aşkın bilgisini masallardan rahatlıkla öğrenebilir. Çok rahatlıkla.
Kimyagere, edebiyatçıya, psikoloğa, biyoloğa gerek yoktur.

Masallar, insanlığın binlerce yıllık deneyimi olduğu için hayatın damıtılmasıdır, en 'gerçek' olandır, feylozofça konuşmak gerekirse eğer, en ampirik olandır.
..` *

Kaynak:
* http://www.kesfetmekicinbak.com/atlasdan/atlasname/05933/
Yazı: Özcan Yüksek / Atlas Kasım 2007, sayı 176

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

DALGIÇ Metafor Fantastik Hayalgücü İmgelem Rüya Çağrışım Hafıza Cumhur KOCALAR İSTANBUL TURKEY